BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD’nin İran’a yönelik hava saldırılarının ardından toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) konuştu.
Guterres, Konsey’e hitabında “İntikam sarmalına düşme riskiyle karşı karşıyayız” uyarısında bulunarak, sivillerin korunmasını, deniz güvenliğinin sağlanmasını ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) tesislere tam erişiminin önünü açacak diplomatik sürecin yeniden başlatılmasını istedi.
Guterres, taraflara “mantıklı, itidalli ve acil” hareket etme çağrısında bulundu.
ABD: “İRAN REJİMİ NÜKLEER SİLAHA SAHİP OLAMAZ”
ABD Daimi Temsilcisi Dorothy Shea, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin “uluslararası barışa doğrudan tehdit” oluşturduğunu savunarak, saldırıların meşru müdafaa ve İsrail ile dayanışma kapsamında yapıldığını belirtti.
Shea, “İran’ın vatandaşlarımıza veya üslerimize yapacağı herhangi bir saldırı yıkıcı bir yanıtla karşılanacaktır” dedi. Shea konuşmasında ayrıca “İran’ın tesislerini hedef almak, ülkenin nükleer kapasitesini baltalamayı amaçlıyordu.” sözlerine yer verdi.
İRAN: “NETANYAHU ABD’Yİ SAVAŞA SÜRÜKLÜYOR”
İran’ın BM Daimi Temsilcisi Amir Saeid İravani, “Netanyahu, bir kez daha ABD’yi yüksek maliyetli bir savaşa sürüklemeyi başardı” diyerek Washington’u eleştirdi. İran, nükleer tesislere yapılan saldırıların ardından BM Şartı uyarınca meşru müdafaa hakkını kullanacağını ilan etti.
IAEA’DAN NET UYARI: DENETİM YAPILAMIYOR, STOK KRİTİK SEVİYEDE
IAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, For dow tesisinde derin hasar oluştuğunu, İsfahan’da uranyum dönüşüm binalarının hedef alındığını, Natanz’da ise zenginleştirilmiş malzeme depolanan tünel girişlerinin vurulduğunu açıkladı.
İran’da halen %60 oranında zenginleştirilmiş yaklaşık 400 kg uranyum stoku bulunduğu ve bu stokun denetimsiz olduğu vurgulandı. Grossi, “Üç İran nükleer tesisine düzenlenen saldırıların ardından radyasyon seviyelerinde artış olmadı. Şu anda tesisteki yeraltı hasarını değerlendirecek konumda olan kimse yok.” dedi.
RUSYA: “ABD, PANDORA’NIN KUTUSUNU AÇTI”
Rusya’nın BM Büyükelçisi Vasily Nebenzya, ABD’nin saldırılarını “provokatif, sorumsuz ve uluslararası hukuka aykırı” olarak tanımladı ve saldırıları kınadı.
Nebenzya, Çin ve Pakistan’la birlikte Güvenlik Konseyi’ne “derhal ateşkes ve diplomasiye dönüş” çağrısı yapan karar tasarısı sunduklarını açıkladı. Büyükelçi Nebenzya, “İsrail’in İran’a yönelik devam eden saldırıları uluslararası hukukun açık bir ihlalidir.” dedi.
ÇİN: “NÜKLEER FELAKETİN EŞİĞİNDEYİZ”
Çin Temsilcisi Fu Cong, sivillerin korunması ve tarafların “derhal ateşkes ilan etmesi” gerektiğini belirtti. İran’ın egemenliğine saygı duyulması çağrısı yapan Çin, İran nükleer sorununa barışçıl bir çözüm için hala umut olduğunu belirtti.
AVRUPA’DAN ORTAK ÇİZGİ: MÜZAKEREYE DÖNÜLMELİ
Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya, saldırılara doğrudan katılmadıklarını belirtirken, İran’ın nükleer programına kalıcı çözüm için müzakerelerin yeniden başlatılması gerektiğini vurguladı. Üç ülke, IAEA’nın denetimlerine tam erişim sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
İSRAİL: “ABD, DÜNYANIN GÜVENLİĞİNİ KURTARDI”
İsrail Temsilcisi, ABD’nin saldırılarını “haklı ve gecikmiş” bir adım olarak tanımladı. İsrail, İran’ı “nükleer yıkım planlarını diplomatik tiyatroyla gizlemekle” suçladı. “Dünya nükleer bir İran’ı engellemek zorunda” ifadeleri dikkat çekti.
ORTA DOĞU ÜLKELERİ: “GERİLİM BÖLGEYİ FELAKETE SÜRÜKLÜYOR”
Irak, Kuveyt ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri, nükleer tesislerin hedef alınmasının bölgesel istikrarı tehdit ettiğini belirtti. Irak, hava sahasının ihlal edildiğini duyururken, Kuveyt ve diğer Arap ülkeleri saldırıların derhal durdurulmasını ve diplomasiye dönülmesini istedi.
PAKİSTAN VE CEZAYİR: “ULUSLARARASI HUKUK ÇİĞNENDİ”
Pakistan, ABD’nin saldırılarını “tehlikeli emsal” olarak nitelendirerek, İran’a destek verdi. Cezayir, nükleer tesislere yönelik saldırıların “uluslararası güvenliği sarsacak düzeyde” olduğunu vurguladı ve tüm taraflara “şartsız ateşkes” çağrısı yaptı.
GÜVENLİK KONSEYİ’NDE YENİ KARAR TASARISI GÜNDEMDE
Çin, Rusya ve Pakistan’ın sunduğu yeni karar tasarısında, “derhal ve koşulsuz ateşkes sağlanması, nükleer tesislerin korunması ve IAEA denetimlerinin başlaması, tarafların uluslararası hukuka uyması, diplomatik müzakerelere dönüş” maddeleri öne çıkıyor.