Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ankara’da IV. Tarım Orman Şurası “Tarım Ekonomisi Atölyesi” programında konuşma gerçekleştirerek “Dünya Bankası verilerine göre dünyanın en büyük 7. tarım üreticisi ve Avrupa’da ilk sıradayız.” dedi.
Bakan Şimşek, toplantıda tarımla ilgili çalışmaları aktararak, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomi koşullarını ve dünyada yaşanan gündemin etkisini değerlendirdi.
“ENFLASYON NET BİR ŞEKİLDE DÜŞÜYOR”
Mehmet Şimşek, “Enflasyon net bir şekilde düşüyor. Enflasyonu 2027’de tek haneye indirme hedefimiz var.“ diyerek, enflasyonun 2024’te yüzde 24’e, 2025’te yüzde 12’ye, 2026’da da tek haneye gerilemeyi planladıklarını ve piyasa beklentilerinin de bu rakamlara yakınlaştığını dile getirdi.
“TÜRKİYE’NİN BÜYÜME POTANSİYELİ YÜKSEK”
Bakan Şimşek, “Dünyada borcun milli gelire oranı yüzde 328. Türkiye’de hanehalkı, şirketlerin, finans sektörünün ve devletin milli gelire oranı yüzde 93. Türkiye burada da avantajlı. Bizim büyüme potansiyelinin yüksek olduğunu ifade etmek istiyorum.” dedi.
GÜMRÜK VERGİSİNİN ETKİSİ
Bakan Mehmet Şimşek, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifelerinde Türkiye’nin görece daha az etkileneceğini belirterek; Türkiye’nin ihracattın çoğunu yakın coğrafyaya ve dost ülkelerle gerçekleştirdiğini ifade etti ve “Türkiye’nin 54 ülke ile serbest ticaret anlaşmamız var.“ açıklamasında bulundu.
“SON YAŞANAN OYNAKLIK KALICI ETKİ YARATMAYACAK”
Şimşek, “Son yaşanan oynaklığın kalıcı bir etki yaratacağını düşünmüyorum” diyerek, şöyle konuştu:
Finansal koşullardaki sıkılaşma dezenflasyonisttir. Bu iki hususu bir kenara bırakacaksak, dezenflasyonda bir başarı var, üç aşağı beş yukarı diyebilirim ki programa uygun gidiyor. Son yaşanan oynaklığın kalıcı bir etki yaratacağını düşünmüyorum. Son yaşanan oynaklığın kalıcı bir etki yaratacağını düşünmüyorum. Liradaki yüzde 3-3,5 civarındaki bir değer kaybı dolara karşı, sınırlı bir etkisi nisan ayında olabilir ama orta vadeli 1 yıl ve ötesine baktığımızda orta vadede dezenflasyonisttir. Ekonomideki son çalkantı kalıcı değil.
TEK HANELİ ENFLASYON 2027’DE
Ekonomideki son çalkantının kalıcı olmadığını dile getiren Şimşek, enflasyona ilişkin olarak da, “Enflasyonu bu sene yüzde 19-29 aralığı orta nokta yüzde 24, 2025 yüzde 6-18 aralığı, orta nokta yüzde 12 , 2027’de nihai olarak tek haneye indirme hedefimiz var” diye konuştu.
Şimşek, ekonomi politikalarına yönelik eleştirilere, “Eleştiriyorlar, sadece para politikası üzerinden enflasyon inmez diyorlar. İneceğini kim söylüyor ki? Ne zaman bunu iddia ettik ki? Tabii ki büyümede bir dengelenme lazım. Eleştirenler ya bizi duymuyorlar ya da gerçekten kötü niyetliler” ifadelerini kullandı.
“DÜNYADA TİCARETTE CİDDİ BİR ARTAN KORUMACILIK VAR”
Mehmet Şimşek. dünyada yaşanan yeni ticaret ortamını şu sözlerle dile getirdi:
Dünyada dengeler değişiyor bunun yansımaları bize belirsizlik, oynaklık ve daha karmaşık bir küresel makro arka planla bizleri karşı karşıya bırakıyor. Dünyada ticarette ciddi bir artan korumacılık var. Küresel finansal kriz sonrası korumacılık tedbirlerinde ciddi artış var. Bugün korumacılık yeni normal diye addedilebilir noktaya gelmiş durumda.
“KORUMACILIK DEVAM EDERSE KÜRESEL HASILA DÜŞER”
Eğer korumacılık bu şekilde devam ederse neredeyse Almanya, Fransa büyüklüğü kadar küresel hasılada düşüş öngörülüyor. Küresel ticaret, küresel büyümenin ana motorlarından bir tanesidir.
FAİZ VE BORÇ İLİŞKİSİ
Dünyada faiz düşükken borcunuz yüksekse belki etkisi sınırlı oluyor ama faizin yüksek seyrettiği, belirsizliğin yüksek olduğu dönemlerde dünya büyük bir borç yükü ile karşı karşıyaysa bu küresel ekonomiyi aşağı çeker.
“TÜRKİYE’NİN BORÇLULUĞU DÜŞÜK”
Dünyada borcun milli gelire oranı yüzde 328. Türkiye’de hanehalkı, şirketlerin, finans sektörünün ve devletin milli gelire oranı yüzde 93. Türkiye burada da avantajlı. Bizim büyüme potansiyelinin yüksek olduğunu ifade etmek istiyorum.
TÜRKİYE’DE İÇ TALEP İHRACATIN ÖNÜNDE
Ciddi kırılmalar bütün sektörlere yansıyacak. Dün en büyük ticaret ortağı ABD idi bugün Çin oldu. Türkiye’nin ihracata bağımlılığı kendisine benzer ülkelere göre daha düşük. Bizde belirleyici olan iç pazardır. Bizin çok güçlü bir iç pazarımız var. GSYH’mizi üretirken ihracat bazlı değil, iç talep bazlı gitmişiz, dolayısıyla bize yansımaları başka ülkelere göre daha sınırlı olacak, çünkü bizde belirleyici olan iç pazardır.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle:
“KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIMINI ARTIRMALIYIZ”
Türkiye’de maalesef çok hızlı bir yaşlanma olacak. Doğurganlık oranı hızlı düştü. Ciddi bir dezavantajımız oluştu mu? Henüz değil. Bizim 20 yıllık nüfus anlamında avantajımız var. Doğurganlık oranı düştüyse de çalışma çağındaki nüfusun artışı devam edecek.
Türkiye’de nüfusun yarısını kadınlar oluşturuyor. Kadınların iş gücüne katılım oranı bize benzer ülkelere göre düşük, yüzde 36 civarında. OECD ülkelerinde bu oran yüzde 67 civarında. Biz reform yaparak, güçlü destekler vererek inanıyorum ki önümüzdeki dönemde kadınların iş gücüne katılım oranı Türkiye’de de OECD seviyelerini yakalayacak.
“DEZENFLASYON DÖNEMİNE GİRDİK”
Ciddi bir enflasyon sorunu ile karşı karşıya olduğumuz ortada ama önce enflasyonu kontrol altına aldık, kontrol dönemiydi, 2024 ikinci yarısından itibaren dezenflasyon dönemine girdik.
TÜRKİYE’NİN TARIMDAKİ YERİ
Dünyadaki tarım payı geçmişten bugüne geriledi ve istihdamda tarımın payı yüzde 25’e düştü. Türkiye’de tarımın payı yüzde 50’sinden fazlasına tarım sektörü katkıda bulunuyordu. Bugün yüzde 5 seviyesinde. Ancak tarımsal hasılamız arttı.
Kişi başına düşen destek tarımsal katma değer Türkiye’de yüksek.
Dünya Bankası verilerine göre dünyanın en büyük 7. tarım üreticisi ve Avrupa’da ilk sıradayız.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
‘Bu yıl en sıcak yaz yaşanıyor’ deniyor. İklim krizinin ekonomik ve sosyal etkileri var. Kuraklık ulusal güvenli kalkınma önem vermesi gereken bir konu. İklim değişikliğine riski bugünden modellenme yapılarak önlem alınmalı.
RİSK PRİMİ
Risk pirimi 700 baz puandan 300 baz puana düşürdük. Son iki üç güne bakın ABD’nin açıkladığı birçok ülkenin CDS’i bizden daha fazla arttı.
Enerjide dışa bağımlılık düşecek. Yapay zekada gelişmiş ülkelerin biraz gerisindeyiz.
Türkiye’nin büyük bir deprem yaşadığı ve o yaraların sarılması için harcama yaptığımız dönemde bütçe açığını kontrol altına almasaydık ve para basılarak finanse edilseydi enflasyon ne olurdu sağduyulu insanlara bırakıyorum.
KKM DÜŞÜYOR
2023 ortalarında 55-60 milyar dolayında cari açık, rezervlerde yetersizlik ve ciddi bir KKM sorunu ile karşı karşıyaydık, program ortaya konulmasaydı enflasyonu nerelere götürürdü analizi gerekiyor.
“REZERVLER ŞOKLARA KARŞI TAMPON”
Türkiye’nin cari açık sorunu kalmayacak. Ülkenin ciddi bir rezerv birikimi oldu. Eleştiriyorlar, rezervleri niye kullanıyorsunuz diyorlar. Rezerv, iç ve dış şoklara karşı bir tampondur. Tabii ki rezervler kullanılmak üzere biriktirilir. İMF’nin tanımına göre 1 der. 1 demek eterli rezerv anlamını taşır.
Enerjide dışa bağımlılık düşecek. Yapay zekada ise gelişmiş ülkelerin biraz gerisindeyiz.
İSTİHDAM
İstihdam piyasasında şu an oldukça iyi bir noktadayız, 1 milyona yakın net istihdam oluşturduk, işsizlik oranları düşüyor.